Toshiba Satellite Fusion 15

Cortana gelecek ayın sonunda çıkacak Windows 10’un en büyük yeniliklerinden bir tanesi olacak. Toshiba Cortana’nın çok önemli olacağını düşünüyor olmalı ki, Satellite dizüstü bilgisayarlarının yeni versiyonlarında Cortana’yı etkinleştiren özel bir tuşa da yer veriyor.

Bu ay itibarıyla satışa sunulacak Toshiba’nın C, L, S, Fusion ve Radius serisi dizüstü bilgisayarlarında numara tuşlarının bulunduğu satırın hemen üstündeki satırda yer alan arama tuşuna basıldığında Cortana açılacak. Aslında normalde Windows 10’da Windows-C tuş kombinasyonunun sunduğu işlevi Toshiba tek bir tuşa yüklemiş oluyor. Bütün dizüstü bilgisayarlarda iki mikrofon bulunuyor, böylelikle Cortana’nın ses tanıma yetenekleri artırılıyor, dizüstü bilgisayarlardan gerçekleştirilen sesli ve görüntülü görüşmelerin kalitesi iyileştiriliyor.

Toshiba’nın bütün bu yeni dizüstü bilgisayarları piyasaya Windows 8.1 yüklü şekilde çıkacak, ancak 29 Temmuzda Windows 10 çıktıktan sonraki bir yıllık süre içinde ücretsiz güncelleme yapılabilecek. Dönüştürülebilir formdaki dizüstü bilgisayarlar Windows 10’un Continuum özelliğini destekliyor. Böylelikle dizüstü bilgisayarlar tablet formuna sokulduğunda sistem de otomatik olarak dizüstünden tablet moduna geçiş yapıyor.

Toshiba’nın C ve S serisi dizüstü bilgisayarları Intel veya AMD işlemcileriyle donatılabiliyor. Toshiba’nın yeni dizüstü bilgisayarları 21 Haziranda yurt dışında piyasada olacak. Kısa bir süre içinde Türkiye’ye de geleceğini tahmin ediyoruz. Ancak Cortana henüz Türkçe bilmediği için Türkiye’de satılacak bilgisayarlarda Cortana tuşu fazla kullanılmayacaktır.

Spotify, haftanın ilk günlerini uygulamalarına “küçük iyileştirmeler” getiren güncelleme paketleri yayınlamıştı. Ancak söz konusu güncellemeler için yapılan açıklamalarda, Spotify logosundaki yeşilin tonunun açılacağından bahsedilmemişti.

Güncellemenin ardından hem Spotify logosundaki hem de uygulama içindeki yeşillerde gözüken ton değişikliğinin farkına varan kullanıcılar, sosyal medya yoluyla bu değişime yönelik olumlu veya olumsuz görüşlerini paylaştılar. İnternetin doğası gereği genellikle olumsuz yorumlar ön plana çıkarken, Spotify neden renk değişikliğine gittiğini açıklamak konusunda fazla zaman kaybetmedi.

Spotify’ın tasarım şefi Tobias van Schneider, tasarım sitesi Dribble aracılığıyla yaptığı açıklamada, logodaki renk değişikliğinin şirketin bu yıl içinde başlattığı marka yenileme hamlesinin bir parçası olduğunu ifade etti. Kendilerinin de Spotify logosundaki “brokoli yeşili”ne alıştıklarını söyleyen van Schneider, logonun artık değişime muhtaç hâle geldiğini ve yeni yeşilin logoya daha canlı bir hava kazandırdığını belirtti. van Schneider, yeni Spotify yeşilinin uygulamanın genişleyen renk paletine uyumlu olduğunun da altını çizdi.

Microsoft, bundan yaklaşık iki ay önce Skype’ın gerçek zamanlı tercümanına İtalyanca ve İspanyolca desteği eklemişti. Şirket Skype’ın çeviri özelliğinin desteklediği diller arasına şimdi de Fransızca ve Almanca’yı dahil ediyor. İngilizce, İspanyolca, Çincenin Mandarin lehçesi, İtalyanca, Almanca ve Fransızca ile Skype Translator, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 30’unun ana dilini destekler hâle geldi.

Skype Windows 8 uygulamasının modifiye edilmiş bir versiyonu üstünde çalışan gerçek zamanlı tercüman, hem yazılı hem de sözlü sohbetleri desteklediği diller arasında çevirebiliyor. Skype Translator’ı deneyenler, servisin bilinmeyen bir yabancı dilde iletişim kurmayı büyük ölçüde kolaylaştırabileceğine dikkat çekiyor.

Skype’ın gerçek zamanlı tercümanının öncelikli amacı birbirlerinin dilini konuşamayan iki kişinin iletişim kurmasını sağlamak olsa da, Microsoft işitme engelinden veya zorluğundan muzdarip olanlara da Skype Translator ile yardım etmeyi istiyor. Araştırmacı Ted Hart şirketin Skype Translator’ı modifiye etmesine katkıda bulunmuş ve duyma engelli insanların ilk kez Skype üzerinden iletişime geçmesini sağlamıştı. Microsoft geçtiğimiz ay dileyen herkesin Skype Translator’ı denemesinin önünü açmıştı. Söz konusu özelliğin şu an için sadece Skype’ın Windows uygulamasında desteklendiğini bir kez daha vurgulamakta fayda var.

Cameo için büyük bir güncelleme yayınlayan Vimeo, uygulamayı elementlerine ayırarak tüm deneyimi video düzenleme üstüne kuruyor. Yeni uygulamanın eski Cameo ile pek ilgisi olmasa da, bu değişimin olumlu yönde olduğunu vurgulamak gerekiyor. Eski Cameo, video düzenleme özelliklerini sosyal ağ sosuyla kullanıcılara sunarken, yeni Cameo’da odak noktası tamamen video düzenlemeye kayıyor. Sosyal özelliklerin ve Vine benzeri kısıtlamaların çıkartıldığı Cameo, yeniden tasarlanan düzenleme araçlarıyla çok daha kolay bir deneyim sağlıyor.

Cameo, yaklaşık bir yıl önce Vimeo tarafından satın alınmıştı. Yayınlanan son güncelleme, söz konusu satış sonrası gerçekleştirilen en köklü değişiklik olma özelliğini taşıyor. Güncelleme sayesinde Vimeo’nun mobil ortamda video kesme, renklendirme, düzenleme ve yükleme işlemi gerçekleştiren uygulamalara Cameo ile cevap verme isteği daha net biçimde görülüyor. Cameo’yu Vimeo’ya video yüklemek için bir araç olarak konumlandıran şirket, Cameo ile amatör yönetmenlerine de bir jestte bulunmuş oluyor.

Video düzenleme uygulamaları değerlendirildiğinde Cameo’nun pek kendine özgü bir pozisyonu olmadığı görülüyor. Ancak uygulama kullanımı basit ve kolay bir araç isteyenler için son derece makul bir seçenek profili çiziyor. Cameo’nun içinden kamera aktif hâle getirilemiyor, ancak film rulosundan çekilen videolar Cameo aracılığıyla çeşitli işlemlerden geçirilebiliyor. Kullanıcılar Cameo ile çektikleri videolara ücretsiz müzik de ekleyebiliyor. Vimeo, şu an için sadece iOS’te boy gösteren Cameo’yu diğer platformlara taşımayı planlamıyor.

Reddit, 29 Hazirandan itibaren tüm sayfalarını SSL ile şifreleyeceğini açıkladı. Siteye halihazırda https://www.reddit.com adresi üzerinden erişilebiliyor, ancak yeni sistem tüm bağlantıları sitenin SSL korumalı versiyonuna yönlendirecek.

Böylelikle kullanıcılara daha fazla gizlilik sağlanmış olacak. SSL üzerinden bağlananlar ağlarda Reddit ziyaretçisi olarak gözükecek, ancak tüm iletişim gizli tutulacak. Bu da ağ yöneticilerinin kullanıcı isimlerini görmesini engelliyor. Takma isimli kullanıcıların üstüne kurulan Reddit için söz konusu gizlilik büyük önem taşıyor.

Geçtiğimiz haftalarda aralarında Wikipedia’nın da bulunduğu bazı web siteleri, standart şifrelemeye geçiş yapmıştı. SSL sayesinde saldırganların meşru yasal trafiğe zararlı yazılım yerleştirmesinin de önüne geçiliyor. Maddi hedefler de, Reddit’in söz konusu yöntem değişikliğini yapmasının faktörleri arasında sayılıyor. Google, geçtiğimiz ağustos ayında SSL kullanan sitelere sıralamalarda öncelik vereceğini açıklamış ve güvenli bağlantıyı teşvik etmişti.

Geçmişten bakıp geleceği görmek? Bu, en çok hepsiburada.com için geçerli. Türkiye’de bırakın online alışverişi, internetin dahi yeni yeni gelişmeye başladığı yıllarda kurulan ve online alışveriş kavramı ile özdeşleşen hepsiburada.com, tam 17 yıldan beri 7 milyon üyesine hizmet veriyor. Sadece Türkiye’de değil, dünyada bile en eski online alışveriş siteleri arasında yer alıyor. Bu başarısının sırrı ise çok basit: HepsiBurada, bir kez başardıktan sonra durgunluğa kapılmıyor, sektördeki gelişmeler ile müşteri isteklerini takip etmeye devam edip kendini sürekli olarak yeniliyor. Bunun en büyük göstergesi ise, geçiş yapmaya hazırlandığı yeni tasarımı. Yeni tasarım, eskiye kıyasla çok daha fazla ürünü çok daha kısa bir süre içerisinde müşteriye ulaştırmayı başarıyor. Örnek ister misiniz? Hepsiburada.comüzerinde dizüstü bilgisayar araması yaptırıp görün!

Yeni tasarım, sadece kozmetik bir değişiklikten ibaret değil. Site adeta sıfırdan yaratılmış ve kodlanmış diyebiliriz. Yeni nesil ve “responsive design” denen bir tasarım tarzı kullanılmış. Bu tasarım şeklinin en bilinen özelliği, masaüstü, tablet ve telefon olmak üzere üç ayrı sürümünün bulunması. Giriş yaptığınız cihaza göre, kendini “ayarlayabiliyor”. Küçük ekranlı cep telefonlarından girseniz bile, hiçbir noktaya zoom yapmak zorunda kalmıyorsunuz. Menü genişlikleri ile yerleri ve font boyutları, cihazınıza göre otomatik olarak değişiyor. Böylelikle, rakipsiz bir kullanım kolaylığı elde ediyorsunuz.

“Kullanım kolaylığı”, hepsiburada.com’un yeni tasarımının anahtar cümlesi aslında. Eski tasarım, çok sağlam teknik temellere dayanmasına rağmen ?gelin kabul edelim- biraz kullanışsızdı. Çok sayıda bilgi kutusu ve pencereler, özellikle ana sayfa üzerinde yer kaplayıp bilgi kirliliğine yol açıyordu. Aradığınız özel bir ürüne ulaşmak ise, bu nedenle oldukça uzun sürebiliyordu. Eh, yeni tasarımda bunların hiçbiri yok artık. Çok sade bir arayüz var, ancak buradaki sadeliği “basitlik” ile karıştırmamak gerekiyor. Aradığınız bilgi halen orada, ancak artık sadece size lazım olduğunda gösteriliyor. Bu nedenle gezinmek keyifli ve rahat bir hale gelmiş, kategori menülerinin üst kısma alınıp istendiğinde genişleyebilmeleri de ayrı bir estetik katmış. Bu sayede sadece kullanım rahatlamış olmuyor, aynı zamanda aradığınız ürüne daha hızlı ulaşmanız sağlanıyor ve son derece modern bir görünüm de elde ediliyor.

Yapılan teknik güncellemeler, kendilerini her alanda belli ediyor. Sitenin yüklenme hızı, eskisine kıyasla çok ama çok artmış. Bu hem masaüstü, hem de mobil versiyonlar için geçerli. Eski tasarımda, özellikle mobil versiyonun yüklenme süresi bazen vazgeçmenize bile neden olabiliyordu. Yeni tasarımda ise böyle bir sorun olmamasını bırakın, neredeyse adresi yazıp “Git” düğmesine tıkladığımız anda sitenin yüklendiğini söyleyebiliriz. Mobil tasarım, online alışveriş sitelerinin en çok ihmal ettiği alanlardan biri olmasına rağmen, hepsiburada.com bu hatayı yapmamış. Gerek tasarım, gerekse kullanım konusunda rakipsiz bir mobil sürümü var sitenin.

Tasarım değişikliği, sadece ana sayfa ile sınırlı değil elbette. Ürün sayfaları da eskisine kıyasla daha sade hale gelmiş ve istediğiniz bilgiyi daha kolay elde etmeniz mümkün olmuş. Ürünle ilgili önemli noktaların (tedarik süresi, kargo şartları, kazanacağınız ekstra puanlar vs.) eskisinden daha büyük vurgulanması ve kullanıcı puan sisteminin daha pratik hale getirilmesi, önemli değişiklikler arasında. Hiç olumsuz yönleri yok mu bu tasarımın peki? Hemen bir tanesini söyleyelim: Kullanılan font çok başarılı ancak Türkçe karakterleri tam olarak desteklemiyor. “Ş” gibi Türkçe karakterler, bu nedenle yazıya sonradan eklenmiş gibi duruyor ve estetik görünümü bozabiliyor. Ancak yeni tasarım halen deneme sürümünde, yani bu tip hataları normal karşılamak gerekiyor. Siz de yeni tasarımın bir parçası olmaya ve deneyimleriniz ile karşılaştığınız hataları bildirmeye ne dersiniz? Hepsiburada.com, tüm müşterilerini geleceğin bir parçası olmaya çağırıyor, daha nice 17 yıllara…

OnePlus merakla beklenen akıllı telefonu OnePlus 2’nin Snapdragon 810 işlemci barındıracağını doğruladı. Dedikodular OnePlus 2 için farklı işlemcileri işaret ediyordu, OnePlus bunun şimdiye kadar bir tanesini seçmemesinden kaynaklandığını söylüyor.

OnePlus en sonunda kararını Qualcomm’un Snapdragon 810 V2.1 işlemcisinde yana kullandı. 64-bit mimarisini temel alan bu sekiz çekirdekli işlemci sayesinde masaüstü bilgisayar seviyesinde işlemci gücü akıllı telefona gelecek.

Snapdragon 810 işlemciyi tercih etmenin önemli sonuçlarından biri de pil ömrü olacak. İşlemci bir yandan oldukça güçlüyken bir yandan da pil tüketimi bakımından bir hayli verimli görünüyor. Taşıdığı sekiz çekirdek sayesinde gerçekleştirdiği işlemlerde ölçekleme yapabiliyor; basit işler için mümkün olduğu kadar düşük güç tüketirken, oyun oynama veya 4K video izleme gibi işlerde gücü artırabiliyor. Adreno 430 GPU sayesinde de yüksek grafik performansı sunuyor.

Snapdragon 810 işlemcinin bulunduğu telefonlarda ısınma problemine yol açmasıyla ilgili olarak OnePlus, Qualcomm’un mühendisleriyle yakın şekilde çalıştıklarını, Snapdragon 810 işlemcisinin 2.1 versiyon numaralı iyileştirilmiş versiyonunu OnePlus 2’ye ekleyeceklerini kaydetti. Böylelikle OnePlus 2’nin daha öncekinden de daha soğuk olacağını işaret etti.

OnePlus 2’nin taşıyacağı söylenen diğer özellikleri arasında 5.5 inç QHD ekran, 16 megapiksel arka ve 5 megapiksel ön kamera, 32 GB dahili hafıza, 3300 mAh kapasiteli pil bulunuyor.